Tarihsel Jeoloji (Géologie Historique veya Historical Geology) yeryüzü ve üzerindeki tüm yapıların uzun jeolojik zaman içerisinde geçirdikleri değişim ve dönüşümleri inceleyen bir jeoloji disiplinidir. Tarihsel jeoloji modern bilimsel esasa göre paleontoloji, paleoklimatoloji ve paleosismoloji gibi alt disiplinlere sahiptir. Geniş anlamda tarihsel jeoloji, jeolojik zaman boyunca dünyanın gelişimini anlamlandırabilmek için gerekli bilimsel temeli sunması yanında, geniş iklimsel değişimler, volkanik püskürmeler ve depremler gibi gelecekte yaşanabilecek afetlerin nitelik ve niceliği hakkında yapılacak tahminlerde kullanılacak ipuçları sağlayabilir.1
Yerkürenin tarihinin bilimsel olarak incelenmesi ve yorumlanması mevcut süregelen jeolojik işlemlerin anlaşılmasını gerektirir, işte etkincilik (actualism) ilkesi burada devreye girer. Günümüz şartlarından yola çıkarak geçmişi inşa etme eylemidir, geçmişte yaşanan jeolojik süreçlerin de sıklık ve süreç bakımından farklılaşsa da temelde günümüz jeolojik şartlarına benzer olduğu kabul edilir. Yerkürenin tarihinin yeniden kurulması da zaman boyutu olmadan imkansızdır, bu yüzden jeolojik zaman belirlemek modern bilimin bulduğu tekniklere dek (radyometrik yaş ölçümleri) göreceli olarak kalmıştır. Dizin fosiller ve tabaka geometrisi yardımıyla göreceli yaşlandırmalar yapılmıştır.2
Yerkürenin kronolojik bir tarihinin gözlem ve karşılaştırma yapmak suretiyle (fosil ve tabaka incelemesi) anlaşılabileceğini fark eden ilk kişi Nikolaus Steno'dur. Yer şekillerinin özellikle dağların ağaç gibi büyüdüğü fikrine karşı çıkıp yerkabuğundaki değişimlerin ve dönüşümlerin bugünkü manzarayı yarattığı görüşünü savunmuştur.3
1666'da Steno İtalya'da görev yaparken; bir köpek balığı yakalayan balıkçılar bu hayvanın başını anatomik incelemeler yapması adına Steno'ya getirmişlerdir. Doğada kayaları incelerken; bulduğu bir kaya içindeki objenin yakalanan köpek balığının dişine olan benzerliği üzerinden bu objenin köpek balığı dişi olduğu ve bu dişe sahip hayvanın ölünce zaman içerisinde kalıntılarının kayalar içinde hapsolduğu fikrini öne sürmüştür. Bu çıkarım onu katı bir cismin katı bir cisim içinde kapalı kaldığı sonucuna götürmüştür. 1669'da yayımlanan De solido intra solidum naturaliter contento dissertationis prodromus adlı eserinde günümüzde de her jeologa rehberlik eden beş jeolojik ilkeyi üretmiştir. Bunlar: süperpozisyon ilkesi, orijinal yataylık ilkesi, kesen kesilen ilişkisi (cross-cutting), yanal devamlılık ilkesi ve direysel (faunal) topluluk ilkesidir.4
Orijinal kaynak: tarihsel jeoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page